Aslında yaz sonundan beri karşılaşıyorduk, hatta bir ara vitrindeki pastel renkli elbise ile göz göze geldik ancak ben gözlerimi kaçırdım. Sonra havalar soğudu, o başka bir haliyle yine oradaydı. Bir gün siyah minimal tabelanın içindeki zili çalmaya karar verdim. Tasarımcı Ebru Karabayır'ın Nişantaşı'ndaki butiğinden bahsediyorum. Kimbilir kaç kere önünden geçmiş ama hiç içeri girmemiştim. Geçenlerde bu döngüyü kırdım ve kapıdan adımımı attım.
Kapıyı açan tasarımcının kendisi oldu, kendisi gibi mütevazi ve şık butiğinde başladı sohbetlerimiz. Ben hikayesini merak ettim, şimdiye kadar modayla ilgili bir yerde adını duyduğumu hatırlamıyordum. Ebru neşeli bir ses tonuyla bana hikayesini anlatmaya başladı. Bilkent Üniversitesi Fransızca - İngilizce mütercim tercümanlık bölümünü bitirip, öğrenimini yurtdısında sürdürmeye karar vermiş ve Paris'e gitmiş. Oradaki tecrübeleri ve Paris'ten aldığı ilhamla dönüşte tutkusu olan moda eğitimi almak üzere Lasalle International Academy'nin yolunu tutmuş. Profesyonel hayata adım attıktan sonra böyle büyük bir kariyer hareketi cesur olsa da, Ebru'nun kararlılığı onu yolunda ilerlemesini hızlandırmış. Özellikle iş kadınlarını hedefleyen markasının temel dayanağı, kadınlara günün her saati kendilerini güvenli ve şık hissettirmek; zamansız kesimler, pastel renklerle iş hayatında onları desteklemek ve uzun yıllar “mix and match” yapılabilecek parçaları bir arada sunmak. Kombinasyon zenginliğiyle, pratiklik sağlamak tasarımlarımın varoluş amacı. Kulağa güzel geliyor değil mi?
Bu elbisenin üstündeki etek çıkabiliyor ve hop sizin taytlar ve dar pantolonlarla giyebileceğiniz yeni bir tuniğiniz oluyor :)
Ziyaretlerimden birinde ben de 2013-14 Sonbahar -Kış koleksiyonu Impetus'u daha yakından tanıma fırsatı buluyorum. İpek kumaşlar benim imzam gibi diyor Ebru, "ipeğin yumuşaklığını, deri garnilerle birleştirdim" diye ekliyor.
Bu elbisenin dekoltesinin, midi etek boyuyla yumuşatılmasını çok sevdim, ortaya optimum kokteyl ve davet elbisesi çıkmış.
Zamansız şıklığın peşinde olan ve tasarımı detaylarda seven benim gibi kadınların aradığını bulacağı koleksiyonun ilham kaynağı özgürlük ve direniş. Elle Style Awards 2013'te tercih ettiğim elbise de bence tüm bu özellikleri yansıtıyor. Minik pullarla süslenmiş ön ve arka detayları, dekolte olmasına rağmen bana sunduğu rahatlığı tartışılmaz. Kolay buruşmayan siyah kumaş seçimi, zor dans figürlerine bir direniş gibi :) .
Her parçayı, sade de olsa detaylarla farklılaştırmayı başarmış Ebru. Etek ve elbiselerdeki asimetrik kesimler, gömleklerdeki katlı yaka ve manşetler koleksiyona asi bir feminenlik ve farklı bir duruş katıyor.
Kontrollü fermuarlar ve kesiklerle oluşturulan dekolteler ise iradenin bizim elimizde olduğunu simgeliyor. Bazı parçalar onden baktığınızda tasarımıyla ofise uygun bir şıklık sergilerken, arkasını döndüğünüze hiç bir değişiklik yapmadan akşama katılacağınız bir davete uygun hale geliyor, işte fonksiyonellik bu :).
Kontrollü fermuarlar ve kesiklerle oluşturulan dekolteler ise iradenin bizim elimizde olduğunu simgeliyor. Bazı parçalar onden baktığınızda tasarımıyla ofise uygun bir şıklık sergilerken, arkasını döndüğünüze hiç bir değişiklik yapmadan akşama katılacağınız bir davete uygun hale geliyor, işte fonksiyonellik bu :).
Diyeceğim o ki, bazı kapıları çalmanız, içeri dalmanız gerekir. O kapının ardında yeni yıl elbiseniz, belki dolabınızda vazgeçilmez olacak bütçe dostu tasarım parçalar, bir güleryüz ve yeni hikayeler sizi bekliyor olabilir.
